|
Mert Fırat ile Tiyatro Söyleşisi |
|
Günümüzde tiyatroların ve tiyatrocuların yaşadıklarının anlatıldığı söyleşide, kamera ile sahne önünün dünü ve bugünü ele alındı. Bizi en şaşırtan bilgi, İstanbul’da 1950’li yıllardaki tiyatro sayısının, New York’daki tiyatro sayısından fazla olduğu idi. Çünkü tiyatro sahneleri, sabahları çocuk oyunu ile başlayan ardından matineler, konserler, akşam oyunu peşinden gece gazinosu ile biten geniş bir yelpazede hizmet veriyormuş. Şu an ise sadece oyunlarla ayakta kalmakta güçlük çeken tiyatro sahneleri mevcut. Mert FIRAT, sorular doğrultusunda Ankara’da geçen üniversite yıllarından, Haluk BİLGİNER’in tiyatrosunda iken yaşadıklarından, dizi ile oyunları birlikte nasıl yürütebildiğinden, karakterlere nasıl hazırlandığından, teklif edilen projelerde oynayacağı rolü seçerken önceliklerinin neler olduğundan, dizi sürelerinden, reklamdan, sanat ekonomisinden bahsetti. Kendisi, TV, tiyatro, sinema oyunculuklarını bir bütün olarak algılıyor. Elbette bazı küçük teknik farklılıkları uygulayarak hepsinde başarılı olunabileceğini, en önemli kriterinin oyuncuyu heyecanlandıracak senaryo olması gerektiğini vurguladı. İyi oyunun, er ya da geç yerini seyircide bulduğunu, TV’de ise seyirci ile ilişki açısından haftalık tepkiler almanın keyfini, oynamanız & yazmanızın iyi bir motive konusu içermesinin şart olduğunu, gözlem yapmak kadar çok okumanın önemli gücünü belirtti. Bu 4 Kasım 2018'deki samimi, keyifli sohbeti için başarılı oyuncu Mert FIRAT’a ve Kadıköy Nazım Hikmet Kültür Merkezi ile emeği geçenlere teşekkür ederiz.
|
|
|
|