|
“Türkiye’nin Biyolojik Çeşitliliği ve Tehditler ” Konferansı |
|
Mevcut 3 flora bölgesinde yer alması sayesinde Türkiye, yaklaşık 12.000 tür-alttür bitkiye ev sahipliği yapmaktadır. Üstelik bunların 1/3’ünün de endemik olması, bu biyolojik çeşitlilik zenginliğimize ne denli önem vermemiz gerektiğini bir kez daha anlatıyor. Konferansın başında Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Ahmet ATALIK ile tarım istatistikleri üzerine konuştuk. Verilerden anladık ki Türkiye, son yıllarda tarımda üretici + verimli satıcı olmayı gerçekleştiremeyip; çoğu şeyi ithal eden + ürettiği az kalan bir kaç çeşit ürünü de düşük fiyatla satarak elden çıkaran konumuyla sadece tüketen fakir bir ülkeye doğru gerilemektedir. Ardından konuşan İst.Ün.Orman Fakültesi Doç.Dr. Nesibe KÖSE’den, biyolojik çeşitliliğimizin detaylarını ve bu zenginliğin şu sıralar hangi tehlikeler karşısında hızla yok olduğunu öğrendik. Bu kadar zengin bitki örtüsü, tarım alanı ve ormanlarımızı, zaten dünyanın karşı karşıya kaldığı sorun, iklim değişiklikleri ile uzun vadede kaybedeceğiz. Ancak vatanımızın bu temel kaynağı, ona vakit kalmadan sanayileşme, genetiği değiştirilmiş tohum kullanma, arazi kullanım tercihi (rant telaşı), yangınlar, vb nedenlerle hızla elimizden kaymaktadır. Kaynak kullanımı bilinçsizliğimize örneklerden biri de, şehir merkezlerimize yapılan peyzaj çalışmaları..Kendi doğal bitkimizi kullanmak yerine ithal edilen yabancı bitkiler hem dikey sulama ile daha çok su tüketimine neden oluyor hem de getirilen istilacı bitki türleri bizim doğal bitkilerimizi ortadan kaldırıyor.Özetle doğanın dengesini bozan da, bir an evvel düzeltmek zorunda olan da insan özellikle bu ahlaki-vicdani sorumluluğu hisseden yönetimlerdir.13 Şubat 2018’deki konferans için Doç. Dr. Nesibe KÖSE’ye, Ziraat Mühendisleri Odası’nda emeği geçenlere, Barış Manço Kültür Merkezi ve tüm katılımcılara teşekkür ederiz. |
|
|
|